Postrakısal dönemde rakıseverlere tüyolar
Resmi söylemin ‘milli’ kelimesine yüklediği anlamlar üzerinden gidersek, rakı bir Türk içkisi değildir demek lazım.Grand Korçi
Bu topraklarda rakının kurulduğu köşe başka bir içkiye nasip
olmamıştır. Rakı baş köşededir ama rakının gerek hikayesi gerek üretim süreci
gerek duyusal özellikleri gerekse de adabı konusunda bilgi noksanlığı diz
boyudur. Evet, her akşam içenler dahil rakı hakkındaki pek çok ayrıntıyı bilmez
bu topraklarda insanlar ama son yıllarda göbek rakısı, 8 kez filtrelenmiş,
göbeğin göbeği, şekersiz rakı, monosepaj rakı, kara üzüm rakısı vb. reklamlarla
piyasayı çeşitlendiren rakı firmalarının ziyadesiyle kafa karışıklığı yarattığı
da bir gerçek.
Yıllarca Tekel’in ürettiği Yeni Rakı, Tekirdağ, Altınbaş ve
Kulüp rakıları üzerinden süren müdavimin rakı eksperliği, özelleştirme sonrası giderek
zorlaştı. Eskiden, ‘kapağı açtıktan sonra yakmak lazım’, ‘rakının iyisi, şişenin
altındaki sayıdan belli olur’ yollu birkaç olan hurafe sayısı şimdilerde
giderek fazlalaşıyor, hatta bulanıklaşıyor. Rakı üreticilerinin de bu
bulanıklıktan şikayetçi oldukları pek söylenemez.
Yani ‘postrakısal zamanlarda rakı nedir’ sorusu hala önemini
koruyor. O vakit gelin şu rakı işine
biraz baştan alarak yakından bakalım.
Rakı kelimesi nereden
geliyor?
Kaynakların çoğu Rakı’nın, Arak kelimesinden geldiğinde hemfikir.
Arak, Arapça'da ter anlamına geliyor. Damıtım esnasında yoğuşan alkol
buharlarının ter gibi damlayarak akmasından mülhem bu dil bozumu akla yatkın
geliyor.
Rakı milli bir içki
midir?
Şimdi bu bahiste milli içkiden kastı netleştirmekte fayda
var. Resmi söylemin ‘milli’ kelimesine yüklediği anlamlar üzerinden gidersek, rakı bir Türk içkisi değildir demek lazım. Bu topraklardaki varlığı tarihsel
olarak salt Türk varlığıyla kesişmiyor. Evet, rakı bir Türk içkisi değildir ama
bir Arap, Kürt, Rum, Ermeni içkisi de değildir tek başına. Rakı Balkanlar'dan
Ortadoğu'ya kadar tüketilen bir içkiyken Anadolu’da üretimi, tadı, hatta rengi
ve tüketim alışkanlıklarıyla özel bir içkidir. Bunun için de coğrafi İşaretini
kolaylıkla alıp, Avrupa Konseyi
İspirtolu İçkiler Komitesi tarafından ülkemizde üretilen rakı, Skoç viskisi,
Fransız konyağında olduğu gibi ‘Türk rakısı’ olarak adlandırılmış, bileşim ve
diğer spesifikasyonları belirtilmek suretiyle tescil edilmiştir. [i]
Yani rakı üç dört asırdır bu topraklarda karakteristik
kimliğini bulmuş ve yaşamın içinde kendine özgü bir ağırlık oluşturmuştur. Milli
olsa ne olur olmasa ne olur? Yıl olmuş 2019.
Alkollerin
sınıflandırılmasında rakının yeri nedir?
Rakı alkollü içkiler ailesinin distile yani damıtık içkiler
sınıfında yer alır. Aşağıda kolay anlaşılması için hazırladığım şemayı çoğu
kaynakta rakı için özelleştirilmiş şekilde bulmanız mümkün değildir. Aslına
bakarsanız rakı brendi ailesinde sınıflandırılabilecek bir içkidir. Asırlar
önce denizciler uzun seyahatlerinde bozulmayacak bir içki özlemi çekerlerken,
şarabın kaynatılması sonucu buharlaşıp, yoğuşan alkolü meşe fıçılar başta olmak
üzere saklamışlar ve afiyetle tüketmişler. Brendi, İngilizce brandy
kelimesinden gelir. Fransızca vin brûlé (yanmış şarap) olarak anılan bu
damıtılmış içki, Felemenkçe brandewijn adını aldı. İngiltere'ye Felemenkçe
etkisiyle brandywine olarak girdi, zamanla sadece brandy olarak anılmaya
başlandı. Brendilerin Fransa'nın Cognac bölgesinde üretilenlerine konyak denir.
Her konyak brendidir fakat her brendi konyak değildir. [ii]
Rakı alkollü mayşenin ( bir nevi ön şarap) damıtılması hasebiyle brendi
ailesinden sayılabilse de elbette konyak gibi bir brendi türü değildir. Zira
anason ile aromalandırılmış, kendi karakteristik özelliğini kazanmış ve diğer
akrabalarıyla birlikte ayrı bir sınıf oluşturacak denli özgünlük kazanmıştır.
Şekil 1: Alkollü içkilerin sınıflandırılması
Rakı nasıl üretilir?
Rakının üretimi fermantasyon ve damıtım olmak üzere iki ana
adımda gerçekleştirilir. Mevsimine göre yaş veya kuru üzümler ya da her
ikisinin karışımı fermente edilerek alkollü bir çözelti elde edilir. Bir nevi
ön şarap olarak nitelenecek bu çözelti (alkollü mayşe) içindeki alkolün
ayrıştırılması amacıyla birinci damıtıma alınır. Buradaki amaç mayşenin
içindeki tüm alkolü ayırmaktır. Elde edilen alkol – su karışımına suma adı
verilir. Sumanın içine anason tohumları katılarak bakır imbiklerde ikinci kez
damıtılır. Bu damıtımda sumayı oluşturan birbirinden farklı alkollerin
ayrılması amaçlanmaktadır. Çöp, baş,
göbek, kuyruk, son gibi isimlerle adlandırılan bu ayrım işleminde göbek / orta
/ kalp isimleri verilen kısım, etil alkolce zengin kısımdır ve %40-50
oranlarında seyrelterek rakı elde edilir.
Aşağıdaki iki şekil süreci özetlemek için faydalı olacaktır.
Şekil 2 : Basitleştirilmiş rakı üretim şeması
Tablo 1 : Suma damıtımında ortaya çıkan
ürünler
Göbek rakısı daha
özel bir rakı mı?
Kestirmeden söyleyeyim hayır. Zira bütün rakılar sumanın
göbek/orta/kalp adı verilen kısmından üretilmek zorundadırlar. Son yıllarda
rakı pazarındaki ürün çeşitlendirmesi ve rekabet artınca rakı firmaları
tüketicinin bilinçsizliğinden faydalanarak yanlış algı oluşturmaya
çalışıyorlar. İnsanların kafasında imbiğin tam ortasından alınan rakının göbek
rakısı olduğuna dair bir algı canlanıyor. Hoş böyle yaptıklarını savlasalar
bile, ürünün mahiyetinde kayda değer bir değişikliğin olması söz konusu değil.
Degüstasyon sitelerinde de ‘göbeğin göbeği’ şeklinde anlamsız tanımlamalar
yapılıyor. Bu firmalara sormazlar mı, ‘efendiler bu rakı göbek rakısıysa
diğerleri nedir, gerdan rakısı mı?’ diye. Sormazlar elbet ama siz sorun artık
bir zahmet.
Üç kez damıtılmış
rakı daha mı lezzetli olur?
Bu sorunun kesin bir yanıtı yok. Rakı, üzüm ve anasondan
gelen aromatik bileşiklerin rayihalarından
oluşan bir tada sahiptir. Klasik olarak iki kez damıtılır. Üçüncü kez
damıtılması sırasında üzümden gelen aromatik bileşiklerin sayısında bir miktar
azalma olabileceği yönünde yapılmış akademik çalışmalar mevcut ama öte yandan
baş ve son kısmındaki alkollerden arındırılması ve anasonun daha baskın hale
gelmesiyle nefasetinin arttığına yönelik yorumlar da var. Üç ke<z damıtılmış
rakılarda safsızlığın daha yüksek olacağı aşikar. Bununla birlikte damıtım
sayısının artması maliyeti de arttıracağı için daha pahalı bir rakı olması da
kaçınılmazdır. Ancak kesinlikle üçten fazla damıtılmamalıdır.
10 Ay, 50 Ay beklemiş
rakı daha mı lezzetli olur?
Son zamanlarda piyasada bekleme sürelerinin uzunluğu ile
kalite arasında bir bağ kurmaya çalışan firma tanıtımlarına rastlıyoruz. Rakı,
viski gibi eskitilen bir içki değildir. Ancak üretimden sonra ham tadının
gitmesi ve bir dengeye oturması için eski Tekel kaynakları en az 30 gün
dinlendirilmesi gerektiğini özellikle belirtir. Yine bu kaynaklar dinlenme
süresinin dört ayı aşmasının bir önemi olmayacağından bahseder. Dolaysıyla
sırf elli ay dinlendirildiği için bir rakı daha kaliteli olmaz.
Şekersiz rakı
diyabetikler için mi çıkarıldı?
Yeni rakı öncesi Tekel reçetelerinde rakıya şeker katmak
gibi bir durum söz konusu değildi. Şeker pancarı melasından elde edilen alkolün %35 oranında üzüm
sumasıyla karıştırılması sonucu elde edilen rakıya, Yeni Rakı adı verildi. Bu
rakının acı tadını bastırmak için litresine 5-10 gr arası şeker ilave edilir oldu.
Şekersiz rakı demek işte bu 5-10 gr/lt şeker ilave edilmemiş rakı anlamına gelir.
Üstelik salt üzüm rakısının şekere de ihtiyacı kalmaz, zira kendisi yumuşak bir
içki olmalıdır, gereğince üretildiyse.
Yaş üzüm rakısı daha
mı kaliteli olur?
Bu sorunun da net bir yanıtı yok. Yaş üzüm kullanma meselesi
aslında mevsimseldir. Yaş üzümdeki şeker oranı daha düşükken, kuru üzümdeki
daha yüksektir. Buna karşılık yaş üzümün rakıya verdiği rayiha da kuru üzümden
farklıdır. Yaş üzüm üzerinde bir fetiş yaratılması ne kadar gerekli
bilemiyorum.
Bazı gustoların
savladığı gibi rakı aromatik olmayan bir içki midir?
Olur mu öyle şey canım. Rakıya aromayı taşıyan üzüm ve
anason olmak üzere iki bitki vardır elbet. Ama bundan dolayı rakı aromatik bir
içki değildir demek bilgisizlikten ileri gelir ki üzüm ve anasondan olmak üzere
rakıya rayihasını veren yaklaşık 50-60 aromatik bileşik mevcuttur. Daha ne
yapsın bu rakı size.
İyi rakı nasıl
anlaşılır?
Elbette bu göreceli bir konu. Ama birkaç belirtiyi sıralamak
mümkün. Öncelikle rakının görselliğine bakalım. Su kattığınızda gecikmeden
tepki vererek beyazlayan rakı, anason dengesi açısından bir kıvamı tutturmuş
demektir. Mermer gibi, süt gibi beyazlıyorsa anason miktarı fazla, çok açık bir
renk veriyorsa ve geç beyazlıyorsa düşük demektir. Bardağın kenarına sıvaşan
yağ zerrecikleri, anasonun yağ verimi ve kalitesi hakkında olumlu bir gösterge
olarak yorumlanmalıdır.
Rakının kendine has kokusunu tariflemek kolay olmasa da, sek
olarak koklandığında maya kokusunun alınmaması önemlidir. Su katıldıktan sonra
anasonun o tanıdık kokusu kendisini belli edecektir.
Rakının tadını değerlendirebilmek işin en zor kısmı. Bu işin layığıyla yapılabilmesi için mekan,
zaman ve yöntemin uygun olması, degüstatörün de deneyimli olması gerekir. Rakı
masası bu kriterlerin bir araya gelmesi için elbet uygun bir ortam değil.
Bununla birlikte eğer rakıdan homojen bir tat alıyorsanız, önden ya da arkadan
acılık veren, rahatsız eden sert alkoller gelmiyorsa dilinize ve yumuşak bir
içimi varsa, o rakı için olumlu konuşulabilir.
Rakının yanında ne
yenir?
İşin aslına bakarsanız bu konu rakıseverin meşrebine göre
değişir. Kimi kebap yer, kimi balık, kimisi de makarna. Bu konunda kesin
çizgilerle gastrofaşizan bir baskı kurmanın doğru olmadığını düşünenlerdenim. Bunun
yanı sıra bu topraklarda rakının meyhanelere (eski tabiriyle meygedelere)
girmeye başladığı zamanlardan bu yana rakının bir meze içkisi olduğunu söylemek
yanlış olmayacaktır. Ermeni'nin, Rum'un,
Türk'ün, Arabın elinden çıkan türlü türlü mezeler rakının olmazsa olmazıdır
asırlardır.
Rakıya buz koyulur
mu?
Rakı nefasetini soğuk tüketildiğinde ortaya çıkaran bir içkidir.
Aşırı buz koymak anasonun kristalleşmesine ve içim tadının bozulmasına sebep
olacağı için tavsiye edilmez.
Rakı bozulur mu?
İnsan bozulur rakı bozulmaz.
Rakı neden bu kadar
pahalı?
Eh bu soruyu da bir zahmet rakıseverler yanıtlasın.
[i] Alkollü
İçkilerin Genel Tanımı ve Duyusal Değerlendirme Yöntemleri, Dr. Altay
Yavuzeser, Tekel Enstitüleri Yayınları, 1988
[ii]
wikipedia
Çok güzel ve akıcı bir diliniz var hocam. Çoğu tespitinize de katılıyorum. İşsiz bir kimya mühendisi olarak kendimize kadar üretime başlamaya niyetlendim, haftasonu kurdum mayşemi.
YanıtlaSilBu konuda çok okudum, çok video izledim ama hala netleştiremediğim bazı noktalar var. Mesela ben mandalina+şeker ile kurdum mayşemi, bazı yerlerde mandalina olmaz fazla asidik diyor fakat kurup, distilleyip içenler de var. Keşke dediğiniz adımlar atılsa da bu işin abecesi bir kitap olarak yayımlansa.
Sevgili meslektaşım;
SilMandalina da olur elbet ama mandalinadan Grappa ya da Sipuro daha da güzel olur. Yani anason katmadan damıtılırsa mandalinanın rayihası alınır bol bol.
Keyifli, oldukça bilgilendirici, leziz paylaşımınız için çok teşekkürler.
YanıtlaSil3 distile bir rakı yapılmak isteniyorsa; hangi distilasyonlarda çöp-baş-göbek-kuyruk ayrımı yapılmalıdır? İlk iki distilasyonda sadece çöp kısmını ayırıp gerisini ayırmamak ve 3. distilasyonda çöp-baş- göbek-kuyruk ayrımı yapmak mı iyidir yoksa 2. ve 3. distilasyonlarda da ayrım yaparak göbek üzerinden ilerlemek mi kaliteyi artırır?
YanıtlaSilBaş ve kuyruk tan çıkan alkolü ne yaparız? Onlarida dökecekmiyiz
YanıtlaSilMerhaba. Daha önce de belirttim; Buradan soru yanıtlamayıp yönlendiriyorsunuz; Ok..
YanıtlaSilLakin, Ab-ı Hayat'da yorum - soru için Giriş Yapmalısınız diyor;
Lakin Giriş yap diye bir tuş-bölüm yok.. Sizden de bir ses çıkmadı.. Bu anlamdaki, buradaki yorum "onay bekliyor"u aşamadı?
Not: Abone ol - Takipte kal bölümü de "Hata" veriyor: "oooopsss.."
Yahu ben de yen site açtık niye kimse oradan bir şey sormuyor diyordum. Uyarınız için teşekkürler sorun düzeltildi. Ana sayfadan kayıt olarak soru sorma ve yorum yapmak mümkün. İlgi ve uyarınız için teşekkürler.
SilSelam üstadım. Yumuşak içimli bir rakı markası ve cinsi verebilirmisiniz teşekkürler.
YanıtlaSilUzun zamandır Türkçe'yi bu kadar iyi ve keyifli kullanan makale okumamıştım. Yazılarınıza fazla ara vermemeniz dileği ile...
YanıtlaSilSevgili dostum iltifatınıza teşekkür ederim, aslında yazılara daha bir yoğunlaştım ama buraya yüklemiyorum. www.abıhayat.com tüm yazıları bulacağınız bir mecra bundan sonra. Arada da Gazete Duvar da paylaşıyorum yazıları
SilSevgiler, saygılar